İnsan ne yazar ki hiç tanımadığı ama çok iyi tanıdığı birine..
Nasıl başlasam bilemiyorum aslında bunları hiç anlatmadım galiba..
İlk nerede tanıştığımızı çok iyi hatırlıyorum.. Babanın nicki ile girdiği forumda tanıştık. Baktık hollandadan yazıyor "ay zavallı gurbetçi" diye düşündük önce, minik böceğim ilk defa duyuyorsun bu kelimeyi ama biz genellikle ülkemiz sınırları dışında yaşayan akrabalarımıza gurbetçi diyoruz, aşağılama olarak algılama bunu, evinden uzaksın diye..
Ay üzüldüm bir an öyle dediğim için ama konuya itina ile geri döneceğim..
Herneyse, bir kaç mesajdan sonra dedik ki iyi insanlara benziyorlar, e köpekleri de güzel, biz bunlarla konuşalım dedik. Ama açıkçası en son gruba katılan bendim galiba, en son ben tanıştım hayatımdaki bu önemli insanla.. Msn adresleri değiştirildi, selam naber nasılsın ile başlandı herşeye...
Sonra ne oldu nasıl oldu anlamasam da evde yalnız olduğum akşamlarımın paylaşıcısı oldu..
En gizli şeylerimi anlatabileceğim güvenilir sığınağım oldu..
En güzel kazıklarımı sayesinde yiyeceğim (haha taş atıyım dedim), benim yüzümden insanlara kıl olan biri oldu..
Hayatımı paylaştım, hayatımın hayatına paralel gitmesini izledim..
Seni hayatıma sokan insan oldu, iyi ki varmış yahu dedim her defasında, iyi ki varmış...
Strese soktu beni, kendi bilmese de (ilk defa buradan öğrenecek), egzama oldum onun yüzünden, ama daha çok, çok güldürdü beni, birlikte oturup "iş" yaptık, birlikte oturup yeni birşeyler denedik, birlikte oturup hayal kurduk.
Rüyalarıma girdi, hayallerimde yer aldı, hayatımın en önemli kişilerinden biri oldu...

Ben öküzümdür böceğim, öyle duygularımı anlatamam, zaten pek nadir birşeyler hissettiğimden, o garip duyguya alışana kadar dile dökme zamanı geçer gider. Bu yüzden neredeyse 4 yıla varan arkadaşlığımız boyunca annene "iyi ki varsın len" dışında birşey dememiş olmamın nedeni bu.. Ama bunu söylerken de ciddiyim.. İyi ki var hayatımda. Zor zamanlarımı kolaylaştırması, başıma 40 dert açması (Monstersgame'i sor annen anlatır, sana ben üşendim şimdi), her daim beni güldürmesi, sürekli birşeylere özenip hiç birini yapmama konusunda beni hiç yalnız bırakmaması ile hayatıma değer kattı.. Bir tek konuda çok kızgın / kırgınım ona.. Hep ben önden gittim, önemli şeylerde, o arkadan geldi. Bir kere bile sen şunu nasıl yaptın diyemedim :))

Ya var ya aslında, bunları yazarken bile o kadar çok şey geçiyor ki aklımdan.. Fotoşap, radyo, onlarca forum, şu salak resim çizme tekniği (gene adını unuttum), elmada olmuyor o bacım geyikleri, yumurtalar, kromozomlar, telefon görüşmelerimiz, ofis tanıtımları için slide showlar hzırlamalar, elimizde laptoplar ev turlamalarımız, yüzlerce fotoğraf paylaşmamız, resmen birbirimizden 2270 km ötedeyken (google a sordum da üşenmeden), aslında dipdibe yaşamamız... anlatamıyorum işte..

Buradan sonrasını annene yazmak istiyorum iznin olursa Bala'm Sultan'ım...
Yasemin, iyi ki varsın Leyleğim.. iyi ki girmişsin o gün o foruma..
O forumun bana kattığı en güzel şeylerden birisisin. İnanıyorum, bir gün bir araya geleceğiz (valla bak)..
Yüzyüze dedikodularımızı yapacağız, yüzyüze aa örgü, yok nakış, yok yok en iyisi dikiş triplerimizi atacağız, yüzyüze Sue hasta, Sheena ota bota dalıyor gene diye konuşacağız... O zamana kadar, doğum günün sanal olarak kutlu olsun...
Umarım hepbirlikte daha sağlıklı, daha mutlu, daha huzurlu, daha güzel paralel hayatlar yaşarız :)

İyi ki doğmuşsun...

Tabiki şarkıyı yükleyemedim, beceremedim yani...
bununla idare edeceksiniz üzgünüm..



Ayrıca, yarın olduğunu biliyorum da sabredemedim... Hazır sen Bala'mla ilgilenirken bitiriyim dedim...

0 yorum:

Bir varmis bir yokmus..

Evvel zaman içinde kalbur saman içinde, birbirinden çok uzakta, farklı ülkelerde yasayan iki masal kahramanı varmış. Her ikisi de birbirinden habersiz başladıkları masallarının 20ci yıllarının başında masalları kesişmiş ve böylece birbirlerinin masalında başrol oynamaya başlamışlar..

Masal bu, kotu karaktersiz masal olur mu. Bu iki gencin masalında rol oynayan kotu karakterin adi şanssızlık, büründüğü sekilse hayat şartlarıymış. Bu iki gencin peşini bir turlu bırakmazmış kotu karakter.. Hiç kotu biten ve kotu karakterlerin galip geldiği masal duydunuz mu?
İşte bu masaldaki kahramanlarda pes etmemişler, çalışmışlar çabalamışlar.. Aradan zaman geçmiş ve bir gün bu iki kahramanın hayatına minicik bir havhav girmiş. O günden itibaren iki kahraman içinde birbirlerinden aldıkları keyfin ve zevkin yanında bir keyif daha eklenmiş.
Masal ya, bu iki genç ve havhav az gitmişler uz gitmişler, dere tepe düz gitmişler.. Karşılarına çıkan kotu karakterle savaşları bazen çok çetin, bazense çok kolay geçermiş.. Hep galip gelmişler..
Yıllar geçmiş bu iki kahraman ve havhavlari basbayağı yuva yapmışlar.. Öyle ki, bu yuvaya birde minik kahraman gelivermiş. Bu minik kahramanın adini ise Nil koymuşlar..
Masal devam etmekte.. Bu Bloğun amacı, minik kahramanın maceralarını ve gelişimini kahramanların dili döndüğünce, bulabildikleri kelimelerle kaleme dökmek. Uzak mı uzak ülkede yasayan kahraman ailelerin miniki takip edebilmesi..
Minik kahraman, miniklikten çıktığında hoşuna gideceği küçük bir hatıra bırakmak..


Kahramanlar

Leylekin sepeti

Kim ne yazmis ?

Takilanlar